Bu arada Sorunun Cevabıda var; Değerli bir kardeşimiz Cevaplamış Onuda aldım...
Fıkra gibi bir hikaye. Gerçek mi bilemem ama pek ihtimal vermiyorum. Çünkü iki tane akademisyenin, öğrencinin yaptığı en önemli üç kağıdı gözden kaçırmış olmasına bence imkan yok. İstenen çok açık ve net: "bir barometre ile bina yüksekliğini saptamak". Soruda başka araç-gereçler kullanılabileceğine dair bir serbestlik yok.
Oysa pek akıllı öğrenci, ürettiği her çözümde hep başka araç-gereçler kullanıyor (ve bunu da hocaları göz ardı ediyor yani olacak şey değil). Örneğin ilk sınavda ip kullanıyor ve sonra üstüne üstlük ipin boyunu da ayrıca (bir şeritmetre vb. ile) ölçecek. Eğer soru şöyle olsaydı: "elinizde bir barometre, bir ip ve bir şeritmetre varken, binanın boyunu en pratik nasıl saptarsınız?", o zaman bile öğrencinin çözümü en akıllıca olmayacaktı, çünkü zaten şeritmetre yeterince uzunsa ipi niye kullansın? İkinci aşamada yetmezmiş gibi bir de kronometre kullanıyor, bizim barometre hala konu mankeni (hep bir taş yerine ya sarkıtılıyor, ya düşürülüyor, ya da bir başka çözümünde ise sarkaç ağırlığı oluyor). Sarkaç çözümünde hem ip hem kronometre kullanacak, kapıcıya sorma çözümünde her türlü araç-gereç yetmemiş bir de başka insanlardan yararlanacak, gölge boyu çözümünde hem gölgelerin boyunu önce yine bir ölçü aleti ile ölçecek, hem de kendi şartlarını da kendisi getirecek (güneşli bir gün olsun haa - gibi). Bulduğu çözümler "hocam binanın projesine bakar bir çırpıda öğreniriz" demekten daha iyi değil. "Peki barometre ne olacak?" diye soran olursa da "projeye bakarken uçmasın diye üstüne koyarız" denir olur biter. Neyse ben uzatmayayım, sadece ve sadece barometre kullanarak yükseklik ölçümü zaten az yapılan bir şey değil (örneğin dağcıların altimetresi, skalası irtifa metrajına dönüştürülmüş bir barometredir).
Fakat bu tür hikayeleri hepimiz severiz, çünkü eğitim sürecimizde, ilerideki yaşantımızda ne kadarını kullanacağımız belli olmayan bir sürü abur cubur bilginin bir torba gibi beynimize doldurulmasını hicveder. Hayatta kaç kişi elinde bir barometreyle başbaşa kalıp da, bir irtifa saptamak durumunda kalır? Ben söyleyeyim, inanın ki tahmininizden daha fazladır. O yüzden bana düşen de bu yazının sonunda gereken formülü vermektir:
H = 44330 x [ 1 - (P/Po)EXP 0,19)
Burada H irtifa (metre olarak), P saptanacak irtifadaki hava basıncı, Po referans seviyedeki (örneğin deniz seviyesi) hava basıncı, 44330 rakamı ise 15 derece sıcaklıktaki hava özelliklerinden hesaplanan bir katsayı. Basıncın birimi önemli değil, yeter ki her iki basınç da aynı birimden olsun (örneğin mbar).
Şimdi bir örnek yapacak olursak, örneğin bina giriş katında basıncı 980 mbar ölçmüş olalım (Po=980). Çatı katında da barometremiz 976 mbar göstersin (P=976). Öyleyse P/Po=0,996. Bunun 0,19 uncu kuvvetini alırsak 0,996EXP(0,19)=0,999. Bunu 1 den çıkarırsak kalır 0,001. Bunu da 44330 ile çarparsak yaklaşık 44 metrelik bir binadayız demektir (hemen hemen 14 katlı falan olsa gerek). Dikkat ederseniz, daha da küçük irtifalar saptanacaksa barometre daha yüksek çözünürlüklü (ve tabi yüksek doğruluklu) olmalı. Dağcılar için 30 metrelik hata payı yeterli olduğundan, iki-üç mbar doğruluklu bir barometre onlara yeter.